28 Aralık 2008 Pazar

Yeni Yıl Temalı Zencefilli Muffinler

Gönül hanım yılbaşı günü İstanbul dışında olacağından arkadaşlarına hem hediyelerini vermek,hem de ağızlarını tatlandırmak için zencefilli muffinler istedi. Kırmızı ve beyaz örtülü sepetlerde 6'lı ve 8'li muffin olarak hazırladım.

Kırmızı kadife kesede Gönül hanımın arkadaşlarına hediyeleri :))) Sepetlere eklenerek teslim edildi.

Bu aralarda fotoğraf makinamla bir süredir problemim var. Bu 2 kare fotoğrafı çekmek bile saatlerimi aldı. Sepetlerin son halini bile çekemedim :(((
Bu sepetlerde de sadece 6'lı muffinler çıkmış. Bir de kardan adamın düğmelerini bile unutmuşum burada :(((
Neyse ki sonrakiler de her şey tamamdı :))

Çam ağacı kalıbıyla şeker hamurundan kesip üzerlerine tek tek arkadaşlarının isimlerini yazıp sepetleri de jelatinle paket yapıp, kırmızı ve yeşil kurdeleyle bağlayıp teslim ettim. Çok da hoş olmuştu görüntüleri.

Ama ben bunları fotoğraflayamadım bile :((((( Yılbaşı günü teslim edeceğim doğum günü pastası var.İnşallah onun fotoğraflarını çekebilirim.


2009 yılının hepimize sağlık,huzur,dirlik,düzen,neşe,bereket,bolluk,bol paylaşımlı,başarılı ve sevgi dolu günler getirmesini dilerim.

Herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.

Yeni Yılınız kutlu olsun.

Sevgilerimle...

23 Aralık 2008 Salı

Sucuklu ve kaşar peynirli kek YE#40 Pastırma/Sucuk

Esra'nın anısı için olan bu etkinliği sevgili Nino'ya gönderiyorum.Kolay gelsin canım. Esra'nın mekanı cennet olsun.Allah rahmet eylesin.

Tarif için dergileri karıştırırken Lezzet dergisinin hangi sayısında olduğunu bilmiyorum ama yanında küçük ekmekli tarifler diye bir kitapçık vardı. Orada gördüm üzerinde biraz değişiklik yaptım. O tarifte sucuk,sosis ve tost ekmeği vardı.. Adı da sosisli ve sucuklu ekmek böreği idi.Tost ekmeğim yoktu onun yerine un ekledim.Tarifte zeytin yoktu ekledim. Sosisi çıkarıp,sucuk oranını arttırdım. Süt miktarını azalttım.K.tozu ekledim. Tereyağı miktarını fazlalaştırdım.

Ben tarifi değiştirince ne ad koysam diye düşündüm börek desem değil, en iyisi kek demek oldu galiba...

Tadı gayet güzel oldu. Ama fotoğraf güzel çıkmadı. Bu aralarda fotoğraf makinamla problem yaşıyorum. Fotoğraf çekmek zorlaştı artık. Aslında çok güzel çekerdi.

Ben yaptığım değişikliğe göre yazıyorum tarifimi...

Malzemeler :

270 gr un
3 yumurta
150 gr sucuk ( küp küp kesilmiş)
50 gr dilimlenmiş siyah zeytin
1 su bardağı kaşar peynir rendesi
1 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı k.tozu
125 gr tereyağ (eritilmiş)
tuz (göz kararı ekledim)
1/2 demet maydanoz ( ince kıyılmış)

Yapılışı :

Yumurtaları tel çırpıcı ile çırptım biraz. Süt,tuz,eritilmiş yağı ekleyip biraz daha karıştırdım.Karışıma unu,k.tozunu,maydanoz,küp küp kesilmiş sucuğu ve zeytini ekleyip spatula ile hepsi karışana kadar karıştırdım. Yağlı kağıt serdiğim baton kalıbıma döşeyip üzerine çörek otu ve susam serptim.175 C de 35 dk.pişirdim.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

20 Aralık 2008 Cumartesi

Brownie Cupcakeler


Can dostum Meltem'in doğum günü için ne yapsam diye düşünürken aklıma cupcake yapmak geldi. Hem sunumu şık oluyor. İkram etmesi de daha kolay :))))

Meltem'den daha önce de bahsetmiştim eşinin rahatsızlığından dolayı zor günler geçiriyor diye. Nejat'ı daha iyi gördüm ve bu beni çok mutlu etti. İnşallah iyi günler yakında gelecektir. İyi haberleri bekliyor olacağım. Meltem'in annesi ve babası en büyük destekçisi. İyi ki varlar :))))

Ben de naçizane biraz kafaları dağılması,biraz da yüzlerinde gülümseme olması için cupcakelerimi yapıp götürdüm. Çok beğenildi.

Canım arkadaşım iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun Meltem'ciğim :))))))

2009 yılı sana ve ailene uğurlu gelsin bir tanem.

Cupcakelerin tarifi Hülya'dan. Ben çok beğendim en kısa zamanda tekrar deniyeceğim.

Malzemeler :

5 yumurta
500 gr şeker
2.5 çay bardağı süt
2.5 çay bardağı sıvıyağ
5 çay kaşığı silme k.tozu
3 tatlı kaşığı portakal kabuğu ( limon kabuğu kullandım)
5 yemek kaşığı kakao
250 gr un

Yapılışı :

Yumurta ve şekeri 5 dk. kadar çırptım.Sıvıyağ,süt,limon kabuğunu ekleyip tekrar çırptım. Un,kakao ve k.tozunu birlikte eleyip karışıma ekledim.Spatula yardımı ile hepsini karıştırdım.(cıvık bir hamur oluyor) Kalıpların 2/3 si doldurdum.

175 C de 20 dk. pişirdim. Yeterli bence içinin yumuşak kalması açısından da...

Lezzeti ertesi gün daha güzel olmuştu.

Cupcakelerin içine pastacı kreması veya ganaj kullanılabilir. Sonra da şeker hamuruyla istediğimiz gibi süsleriz :))))

17 Aralık 2008 Çarşamba

Çikolatalı çatlak kurabiye

Ne zamandan beri çikolatalı çatlak kurabiye tarifini denemek istiyordum. Bu tarif sevgil

Malzemeler :

100 gr bitter çikolata
80 gr tereyağı
1 cup toz şeker (220 gr)
1 yumurta (çırpılmış)
1 cup un (150 gr)
2 çorba kaşığı kakao
1/4 çay kaşığı karbonat
üzeri için 40 gr pudra şekeri

Yapılışı :

Çikolata ve yağı birlikte benmaride erittim. Biraz tavlayarak soğutup metal kaba aktardım.Şeker,yumurta,un,kakao ve karbonatı üzerine ilave edip karıştırdım.Badem aromam olsaydı katacaktım. Eminim o zaman daha lezzetli olacaktı. Karışımı strech filmleyip buzdolabında 15 dk beklettim.
Buzdolabından aldığım hamurdan kaşık yardımı ile parçalar kopartıp,yuvarladım. Ve bolca pudra şekerine buladım. Yağlı kağıt serili tepsiye 6 cm aralıklı olarak dizdim.Pişerken genişliyorlar. Üzerlerine parmağım ile hafifçe bastırdım.

Önceden ısıtılmış 180 C fırında 14 dk. pişirdim.Fırından çıkınca 3-4 dk bekletip tel ızgara üzerinde soğuttum.


Dün akşam Onur'la da ağacımızı süsledik :))))

Fotoğraf istediğim gibi olmadı.Net değil ama idare eder :((( Bir de ağacın lambaları yanınca daha çok yansımalar oluyor.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

14 Aralık 2008 Pazar

Bayramın ardından



Bir bayram daha geçti. Bayram boyunca tatildim.Ziyaretlerimi yaptım.Yapmak isteyip fırsat bulamadığım işlerimi yaptım.Mutfakta denemeler yaptım. Sayılı günler çabuk geçermiş. Yarın İşbaşı yapacağım. Uzun bir tatil oldu. Sıkıldım artık işe başlamak istiyorum :))))

Bayram sabahı Onur'un kiraz kızıyla annemlere gittik sabah kahvaltısına.Bütün aile orada toplandık.

2 Aralık annemin doğum günüydü. İşlerimden dolayı gidemeyeceğim için bayram günü hem bir arada oluruz,gecikmeli de olsa doğum gününü kutlarız dedim. Pembe Sultan yorulmamı istemediği için kızım gerek yok pastaya dese de ben elimden geldiği kadar yapmaya çalıştım.

Doğum günün kutlu olsun Pembe Sultanımmm ( Pemboşum ) :)))))))))))

Yanısıra blogcu arkadaşlardan denediğim kurabiyelerden de yapıp götürdüm.

Güle,eğlene güzel bir bayram kahvaltısı ettik. Sonra gelen misafirlerimizi ağırladık. Ertesi akşam üzeri annemlerden ayrılıp evimize geldik.

Oğlumun ne zamandır istediği,ama benim üşendiğim zeytinyağlı yaprak sarma yaptım. Vaktim olduğu için :))) Gece 24.00 gibi başlayıp 03.00 de ocağın altını kapattım. Ertesi günlerde afiyetle yedi Onur'da.


Pastanın pandispanyası sevgili Müge'nin yoğurtlu sade pandispanyası. Ben beğendim. Yumuşacık bir pandispanya oluyor. İç dolgusu olarak çikolatalı krema ve muz vardı. Üstü için ganaj hazırlayıp sürdüm ve süsledim. Kalbin iç kısmına çikolatayı benmaride eriterek,sade jöle ile karıştırıp döktüm.
Anneanne kurabiyesi Portakal ağacından. Daha önce de denemiştim.Tadı,lezzeti güzel bir kurabiye... Ben çok beğendim.



Sürpriz kurabiye de Selin Çağlayan'dan. İçi için sadece damla çikolata kullanmış. Ben ise damla çikolatayı robotta çekip,pralinle karıştırdım.Daha akıcı olması için. Bu kurabiyeyi de çok beğendim.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız.

Herkese güzel bir hafta dilerim...

5 Aralık 2008 Cuma

İYİ BAYRAMLAR


Sağlıklı, mutlu, huzurlu, bereketli, sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte güzel bir bayram geçirmenizi dilerim.

Sevgiler...

İyi tatiller...

2 Aralık 2008 Salı

Kaya kurabiyesi


Tarifi ilk denediğim günden beri Onur bu kurabiyeyi çok severek yiyor. İçinde ceviz olmasına rağmen. Üzümü daha fazla eklediğim için cevizi bastırıyormuş. O yüzden de bu kurabiyeyi çokseviyormuş (Bonus saçlımın söylemesi) Ne zamandır istiyordu.Bende hafta sonu kaya kurabiyeyi o uyurken pişirdim :))))

Pazar günü misafirliğe giderken hem kaya kurabiye,hem de portakallı,haşhaş tohumlu kek yapıp götürdüm. Sevgoşum ve jülide'ciğim de çok beğendiler.

Hafta arası Sevgi ablamla telefonda konuştuk hafta sonu İstanbul'a kızına geleceğinden bahsetti. Bende evlendikten sonra Jülide'min evine gitmemiştim. Yeni evli olduğu için :))))

Sevgoşum'la Bostancı'da buluştuk. Sahilde yürüyüş yaptık. çaylarımızı içip,güneşin batışını seyrettik. Sonra da Jülide'ye gittik.Yemeğimizi yedikten sonra Çengelköy'deki çınaraltı çay bahçesine kek ve kurabiyelerimizi yanımıza alıp çay içmeye gittik. Hava da çok güzeldi. Bol kahkahalı sohbetimizi orda da devam ettirdik.

Kaya kurabiyenin ve kekin tarifi Portakal ağacından. Sevgili Hatice tarifler için teşekkür ederim. Portakal ağacından denediğim tariflerin hepsi lezzetli oluyor.

Denemenizi tavsiye ederim. Kurabiyenin tarifini blogumda bulunması için yayınlıyorum.

Malzemeler:

3 yumurta
250 gr margarin ( tereyağ kullandım)
1/2 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı kuru üzüm (daha fazla kullandım)
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz (1/2 bardak kullandım cevizleri elimle iri iri kırdım)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1/2 su bardağı şeker
3,5 su bardağı un

Yapılışı:

Tereyağ,sıvı yağ,şeker ve yumurtayı derin bir kapta karıştırdım. Üzümü ve cevizi ekleyip tekrar karıştırdım. Vanilya ve kabartma tozunu ekledim.Yavaş yavaş da unu ekleyerek yoğurdum. Hamur ele hafif yapışıyor. Yağlı kağıt serili 2 tepsiye hamurdan gelişigüzel kopartarak dizdim.
175 C ayarlı fırında üstü hafif kızarana kadar pişirdim. Pişirme sürem 18-20 dk arası...

42 adet kurabiye çıktı. Bereketli de...

Portakallı ve haşhaş tohumlu kek...


Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

27 Kasım 2008 Perşembe

Sobe :))))))


Sevgili Neslihan bir süre önce sobelemişti beni... Teşekkür ederim canım. Bu sefer kısa sürede cevaplıyorum :))))

Bekletince de rahatsız oluyorum. En iyisi bir an önce sorularıma cevaplar vermeye başlayayim :)))


1) Yaşam felsefeniz nedir?

Sevgi,saygı,hoşgörü,paylaşım,pozitif düşünme,gülmek hatta yerine göre kahkaha atmak :))
Bilgi,üretmek,kendine güven,fedakarlık ve dürüstlük.

2) İnsan?

Düşünme,anlam verme,konuşma,gözleyebilme yeteneğine sahiptir. Karmaşıktır. Zor anlaşılabilir. Zeki ve yeteneklidir. Yaratıcı gücü sınırsızdır. Bilgili ve araştırıcıdır.

3) Hayatta olmazsa olmaz dediğiniz 3 şey?

Oğlum,ailem ve sağlığımız.

4) Mutluluk size neyi ifade edyor?

Oğlumun gülen gözleri,kahkahası,sağlıklı oluşu.Ailemle paylaşımlarım.Yaptığım bir ürünün beğenilmesi.Siparişlerim.Kendimi geliştirmek adına öğrendiklerim...

5) Gözler?

Her şeyi ele verir. Mutluluğu da, acıyı da...

6) Yalana karşı verdiğiniz tepki?

Yalanı sevmiyorum. Her zaman Onur'a da ,Seda'ya da söylerim.İyi veya kötü ne olursa olsun sakın bana yalan söylemeyin.Ben her şeyi bilmeliyim diye...

7) Güzellik?

Görecelidir. Bakmasını bilmek lazım :))))))

8) Sevgi ve aşkın tanımı?

Sevgi; Güvenmektir,hissetmektir,dokunmaktır,gülmektir,paylaşmaktır,ağlamaktır,düşünmektir. Sevgi annedir,çocuktur,komşuluktur,arkadaşlıktır,dostluktur.

Aşk; Gelirrrrrrrrr,geçerrrrrrrrrrrr.

9) Sevgi mi aşk mı?

Tabii ki sevgi, sevgi, sevgi (Sevgi ablamın kulakları çınlasın) :))))))))))))

10) Hangi müzik ve neden?

Arabesk dışında her tür müziği dinliyorum. Ruh halime bağlı olarak değişebiliyor.

11) Değiştirme şansınız olsa hangi 3 şeyi değiştirirdiniz?

Değiştirme şansım olmayacağına göre yaşanan herşeyi kabullenmek ve de iyiki de yaşandı demek lazım. Her şeyin bir anlamı ve sebebi vardır diye düşünüyorum.

12) Dost?

Dost dediğim kişiyle her şeyimi konuşabilmeli,paylaşabilmeliyim. Dost sadece pohpohlama veya kırılmasın diye bazı şeyleri alttan alma değildir. Dürüstçe konuşmaktır. Yanlışlarını,yapması gerekenleri söylemektir de... Alınıp giderse zaten benim dostum olmamıştır :((((

Dostlarımdan yana çok şanslıyım. Kadın,erkek farketmiyor :))))

13) Bilgisayar?

İyi ki var :))) İş içinde her gün saatlerce kullandığım vazgeçilmezlerimden biridir. Pc başında vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Kısaca bilgisayarı seviyorum :))))))

14) Sizi ifade eden bir resim?

İçimden bu fotoğrafı koymak geldi :)))) Bu fotoğrafımızı çok seviyorum.

Bende sevgili arkadaşlarım Hülya,Pelin,Derya,Aslı ve Egelim'i sobeliyorum :))))

Kızlar topu size attım.Cevapları görelim bakalım :))))))


Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.

24 Kasım 2008 Pazartesi

Ayva tatlısı


Bizim evde ayva tatlısı sevilerek tüketilir. Onur'da sevdiği için ben de ayva zamanı sık sık yapıyorum. Hafta sonu evde vakit geçirdiğimden zahmetsiz olan bu güzel tatlıyı da yaptım.
Hem zahmetsiz,hem de lezzetli bir tatlı bence...

Hepimiz bu güzel tatlıyı biliyoruzdur zaten :))


Malzemeler :

3 ayva
2.5 su bardağı toz şeker
su
kırmızı gıda boyası ( ilk defa kullandım)
Üstü için krem şanti


Yapılışı:

Ayvaları yıkadım.Kabuklarını soyup ortadan ikiye böldüm.Çekirdeklerini çıkardım.Yayvan tencereye yerleştirdim.Ayva çekirdeklerini ve şekeri ekledim.Yarısına kadar da su koydum.Gıda boyası da ekleyip pişirmeye bıraktım kısık ateşte...

Diğer yanda krem şantiyi çırptım ve sertleşmesi için dolaba koydum. Ayva tatlısı soğuyunca krem şanti ve nane ile süsledim :)))

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

Güzel bir hafta dilerim...

22 Kasım 2008 Cumartesi

Kabak Kavurma


Kabak kavurmasını Sevgi Ablamdan öğrenmiştim. Ben de o günden beri ara ara yaparım. Oğlumun sebze ile arası olmadığı için ben kendime göre yapıyorum.

Fotoğraf için gün ışığından fazla yararlanamıyorum.Bu fotoğrafı da akşam çektiğimden istediğim gibi çıkmadı.

Dışarıda öyle bir lodos var ki... Her yer uçuyor sanki.Hava almak için camı bile zor açıyorum. Akşam yağmurla birlikte de hızlı bir soğuma olacakmış :(
Karaköy'deki kadıköy iskelesi batmış :(( Haberi ağzım açık izledim. Nasıl olur diye...
Marmara bölgesinin çeşitli yerlerinde lodos çok etkili.Yurdumuzun hemen her yerinde lodos etkili olmuş. Havalar soğuyor hastalanmamak için daha dikkatli olmalıyız.

O yüzden bugün evden çıkmak içimden gelmediği için bir yandan temizlik,yemek,kitap okuma,internette biraz gezinti öyle vakit geçireceğim gibi gözüküyor.

Gelelim kabak kavurmasının yapılışına :)))

Malzemeler:

4-5 kabak
2 diş sarımsak
1 soğan
zeytinyağı
tuz,pulbiber,karabiber
nane,dereotu

Yapılışı:

Kabakların kabuklarını soyup,yıkadıktan sonra ortadan ikiye kesip doğruyorum. Diğer yanda teflon tavaya zeytinyağı,soğan ve sarımsak ekleyip soteliyorum. Kabakları ekleyip kapağını kapatıp kısık ateşte saldığı suyu çekene kadar pişiriyorum. Sonra nane,tuz ve baharatları ekleyip biraz daha pişiriyorum. En son dereotunu katıp ocağın altını kapatıyorum. İstenirse bu aşama da bir yumurta da kırılıp,karıştırılır. Öyle de çok lezzetli oluyor :))

Hem fazla masrafı olmayan,hemde lezzetli bir yemek ortaya çıkıyor :))
Tabii kabak sevenler için bu tarif :)

Sağlıkla ve afiyetle kalınız.

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim :))))

16 Kasım 2008 Pazar

Değişik Sobeler :))))


Sevgili Aybike'm ve Sevgili Gökçe'm beni değişik sobelerle uzun zaman önce sobelemişlerdi. Bende anca yanıt verebiliyorum. Kızlarrrr özür dilerim geç kaldığım için :(((

Elimden geldiği kadar cevaplamaya çalışacağım :))

İlk sobe : Aşk kitapları; ama ben uzun zamandır aşk kitabı okumadığım için son okuduğum kitapları yazmayı tercih ettim.Aslında bu kitapların içinde de az da olsa aşk var...
1.kitabım Olasılıksız Adam Fawer'in kitabı. Bir solukta okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap oldu. Kitapta Matematik teorileri ve maceraların albenisini dahice birleştirmiş yazar :) Elinize aldığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz.

2. kitabım yine Adam Fawer'in Empati kitabı. Arkadaşım simten'den aldığım için okuyup kendisine geri verdiğimden fotoğrafını koyamadım. Kitap beni çok sarmadı açıkcası okurken sıkıldım :(
Olasılıksız kadar sürükleyici değil, bana göre tabii...


3.kitabım Amin Maalouf'un Béatrice'ten sonra birinci yüzyıl kitabı. Amin maalouf'un kitaplarını severek okuyorum. Bu kitapta da anlatılmak istenen Dünya'nın felakete doğru dolu dizgin koştuğu.Kötüye kullanılan bilimin insanlığın geleceğini tehdit ettiği. Yeni doğan çocukların büyük oranda erkek, olduğu... Çünkü herkesin erkek çocuk istediği,sonunda da bilim istekleri yerine getiriyor :(
İşin sonucunun nereye varılacağı,kadınların yeryüzünden silinip gideceği mi? Bir grup aydının kurduğu "Bilgeler Şebekesi" insanları uyarmaya,zararın bir yerinden döndürmeye uğraşıldığı vs. anlatılıyor... Bunlara tanıklık eden bu durum karşısında el ele mücadele eden bir gazeteciyle bir böcekbilimci nin doğacak kızları Béatrice....
Okumak isteyenler için hepsini anlatmayayim değil mi?

Şimdiki sobe : Evde nefret edilesi durumlar : Düşüneyim bakayim nelerdir?

Koyduğum bir eşyanın yerinin değiştirilmesi. Ütüden nefret ederim. Banyo musluğunda el izi görmek.Banyo aynasında su damlası görmek. Yerlerde saç görmek. Artık evde sadece ben uzun saçlı değilim. Onur'da uzun saçlı olduğu için . Ben gördüğüm zaman topluyorum ama o elini bile sürmüyor :( Bir de bulaşık makinesinin boşaltılmasını sevmiyorum.

Son sobem de...

1- İsminiz : Zerrin Özgen
2- Nerelisiniz : İstanbul
3- Yaşadığınız yer : İstanbul
4- Mesleğiniz : Muhasebeci ve bir yandan da pastacı olma yolunda ilerliyorum :)
5- Hobileriniz: Fotoğraf çekmek,doğa,çiçekler,yürüyüş yapmak,mutfakta yeni tarifler denemek...
6- Evlimisiniz : Hayır
7- Kaç çocuğunuz var : Bir oğlum var
8- Sevdiğiniz yemek : Yemek seçmem.
9- Sevdiğiniz tatlı : Sütlü tatlılar,çikolatalı tatlar
10- Sevdiğiniz müzik türü : Türk sanat müziği,pop,pop rock,gothic metal
11- Nerelere gitmek istersiniz : İtalya,San Francisco,Newyork,Yunan adaları,Meksika,Fransa,Çin

Sevgili Aybike ve Gökçe beni sobelediğiniz için çok teşekkür ederim canlarım :)

Bu sobeler ile hatırladığım kadarı ile herkes sobelenmişti.Bir de aradan uzun zaman geçti. Bu durumda ben kimseyi sobeleyemiyeceğim :(


Sırada Sevgili Neslihan'ın da sobesi var. Canım onu en kısa zamanda yanıtlayacağım. Şimdiden teşekkür ederim.

Herkese güzel bir hafta diliyorum :))

12 Kasım 2008 Çarşamba

Caner'in Doğum Günü

Ablam Duygu'nun en küçük oğlu Caner'imizin cumartesi doğum günüydü.Hep dediğim gibi en küçüğünden en büyüğüne kadar bizim ailede şeker hamurlu pasta isteyen yok maalesef :((

Caner'in isteği üzerine Duygu içi,dışı çikolatalı pasta yapmamı istedi. Üstüne de figür olarak şimşek mcqueen ve mater istediler. Şeker hamurlu istenseydi şimşek mcqueen pastası yapmayı tasarlıyordum.
Şeker hamuru hazırlamak için pudra şekerini oğlum eledi. (bu aralar çok yararını görüyorum) hatta zor iş olan hamurun renklendirmesini de Onur yaptı :)))

Bende elimden geldiği kadar modellemeye çalıştım. Mater da zorlanmadım ama şimşek mcqueen biraz zorladı beni... Modelleme için örnek olarak daha önce yaptığı için Sevgili Nesrin'in bloguna ve arabalar için açılmış internetteki sayfalara bakarak çalıştım. Hatta şimşek mcqueen bittikten sonra onu kurbağaya bile benzettim :)))))

Zevkli bir çalışma oldu benim içinde... Figürlerle konuşup eğlendim bile :)))))
Caner'ciğim doğum günün kutlu olsun bir tanem :))
Nice güzel yaşların olur inşallah...

Pastanın etrafı ve üzeri boş kalmasın diye de kaktüsler ve araba tekerlekleri yerleştirdim. Çikolatalı pasta üzerine şeker hamurundan figürler istendiğinde daha da zor oluyor.Pastayı dışarda bıraksanız çikolata yumuşamaya başlıyor :(
Dolaba koysanız şeker hamuru terliyor iki arada bir derede kalıyorum bazen :((((
Figürler de öyle ağır oluyor ki kuruyunca...En sonunda çareyi teslim etmeden önce üzerine yerleştirmek de buluyorum. Pandispanyası için Emel Başdoğan'ın hepimizin bildiği tarifi uyguladım. Portakal suyu ile yapılan...

İç malzemesi olarak bitter ve sütlü çikolata karışımından ganaj yaptım.Aralara bol bol da damla çikolata kullandım. Üst malzeme olarak tekrar sütlü ve bitter karışımı çikolata ve kremadan oluşan sos döktüm. İyice donunca da figürleri yerleştirdim :))))
Annem ve ablam da boş durmamışlar tabii. Misafirler için birbirinden lezzetli yiyecekler hazırlamışlar.

Ablam patatesi unutup fazla haşlayınca o da patates salatasının içine koyacağı tüm malzemeleri karıştırıp kek kalıbına döşemiş. Ertesi gün de ters çevirince aşağıdaki görüldüğü gibi sunum açısından daha güzel bir görüntü oluşmuş :))) Ben çok beğendim açıkcası...

Bu arada kısır da vardı ama fotoğrafını çekmeyi unutmuşum. Bir de kayınvalidesinin yapıp getirdiği kek vardı. Onun da fotoğrafını çekmemişim. Sağlıkla ve afiyetle kalınız...Güzel bir hafta sonu dilerim herkese...

5 Kasım 2008 Çarşamba

Oğlumun Elmalı turtası :)))

Gördüğünüz Elmalı turta oğlumun elinden çıkmıştır. Ben bile şaşırdım yaptığına :)
Benden ne zamandır turta istiyordu. Bende bugün,yarın yaparım diye geçiştiriyordum. Dün akşam en sonunda ben tarif edeyim sen de yap dedim.

Bonus saçlım da kabul edince ohhh ben kenarda durup ne yapacağını söyledim ona sadece... Her şeyi kendi yaptı :) Hatta şeker hamuru yapacaktım.Pudra şekeri biliyorsunuz durunca sertleşiyor.Pudra şekerini bile eledi bana tatlı oğlum :)))

Seneler önce elmalı turtayı ilk defa annem yapınca yemiştim. O da tarifi ablamdan almış. Çok hoşumuza giderek yemiştik.Ben de senelerdir yapıyorum. Bu defada oğlumun elinden yemiş oldum :))))

Bloglara bakınca buna benzer pek çok tarif var aslında...

Çok tatlıydı çokkkk :))))

Malzemeler :

250 gr tereyağ ( oda sıcaklığında)
1 yumurta (küçükse 2 )
200 gr toz şeker
kabartma tozu
3.5 su bardağı un
4 elma
tarçın
İstenirse ceviz de konulabilir. ( biz koymuyoruz malum oğlum sevmiyor)

Yapılışı :

Onur; unun ortası açtı. Yağ,yumurta,kabartma tozu ve şekerin yarısını koyup yoğurdu. Bir parçasını ayırıp,deep freeze kaldırdı.
Geri kalan hamuru yağlanmış borcama yaydı. Diğer yanda elmayı rendeledi,göz kararı tarçın ve kalan şekeri ekleyip karıştırdı. Hamurun üzerine yaydı.
Deep freezede ki parçayı da üzerine rendeledi...

180 C ısıtılmış fırında 33 dk. pişirdi. Ilınınca üzerine pudra şekeri serpti... Ellerine sağlık bonus saçlım :)))


Not: Misafirim ceviz seviyorsa ekliyorum. Kimi zamanda elmaları şekerle pişirip öyle yayıyorum hamurun üzerine.
Ayrılan hamuruda kimi zaman merdane ile açıp şeritler halinde kesiyor, elmaların üzerine öyle yerleştiriyorum.


Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

30 Ekim 2008 Perşembe

Çikolatalı ve meyveli cuplar


Geçen hafta benden porsiyonluk tatlı istendiğinde benimde aklıma cupta yapmak geldi. Hem pratik,hem de görüntüsünün daha şık olduğunu düşündüğüm için...

Bu tatlılarımı Sevgili Neslihan'ın düzenlediği Çikolata ve meyve etkinliğine gönderiyorum. Kolay gelsin canım...

Malzemeler:

Sıvı krema (istenirse krem şanti veya mandıra şantisi de kullanılabilir)
Pudra şekeri
kıvam verici

Çikolatalı Sos için:

1/2 kg süt
150 gr şeker
50 gr un
25 gr kakao
75 gr kuvertür bitter çikolata
100 gr pralin

Arası ve üzeri için:
üzüm,armut,şeftali,çilek
soğuk jöle

Yapılışı:

İlk önce çikolatalı sosumuzu hazırlayalım. Şeker,un,kakao tel çırpıcıyla karıştıralım.Sütü ilave edip, karıştırarak pişirelim.(göz göz olana kadar) Ocaktan alınca çikolata ve pralini ilave edip tekrar karıştıralım ve ılınmasını bekleyelim.

Diğer yanda sıvı kremayı biraz pudra şekeri ile çırptım. Sonra kıvam verici ekleyip tekrar çırptım.Biraz daha sertleşmesi için dolaba kaldırdım.

Daha sonra krema torbasına duy takıp,çırptığım kremayı doldurdum. Cupların taban kısmına biraz sıktım.Sonra da cuplara dört eşit şekilde aşağıdan yukarıya kadar sıktım. Çikolatalı sostan döküp, üzerlerine meyvaları küp küp kesip doldurdum. Meyvaların üzerini de tekrar krema ile kapattım.

En üstü de meyvalarla süsledim. Meyvaların kararmaması içinde yağlı kağıda koyduğum soğuk jöleyi üzerlerine sürdüm.


Not: Arzuya bağlı olarak sıvı kremaya şeker koymadan da kıvam verici ile sertleştirebilirsiniz.
Veya krem şanti ile yapacaksanız daha sert olması için de süt miktarını daha az tutabilirsiniz.
Mandıra şantisi ile daha da lezzetli olabilir.Hemen tüketilmesi gerekiyor mandıra şantisi ile yapıldığı zaman...
Tarifi verirken miktarları az tuttum. Bunun 3 katı ile yapmıştım. Bu kadar cupu...


Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

27 Ekim 2008 Pazartesi

İMZA KAMPANYASI

Arkadaşlar bloglarımızın açılması için imza kampanyası başlatılmıştır.

http://blogspotacilsin.wordpress.com/

http://www.bloghareketgunu.com/imza/bloguma-dokunma/index.php

adreslere girerek imza vermeye başladık. En kısa zamanda sesimizi duyuracağız.


Görüşmek üzere...

Sevgilerimle...

26 Ekim 2008 Pazar

Bloglar Neden Kapatıldı?


1.5 gün işlerimden dolayı bilgisayar başına oturamadım. Akşam eve geldiğimde maillerime baktım. Gelen maillerde blogların kapatıldığı yazıyordu.


Şaşırdım. Şaka gibi geldi ilk önce...

Anlamadığım birilerinin hatası herkese mi uygulanıyor? Biz kime ne yaptık ki böyle bir uygulamaya maruz kalıyoruz.

Böyle yapmak çözüm mü?

BU OLAYI KINIYORUMMMMM...

22 Ekim 2008 Çarşamba

Sütlaç

Bizim evde genelde sütlaç daha sık yapılıyor. Ben sütlü tatlı olduğundan tercih ediyorum. Oğluşum da sevdiği için devamlı ister benden :)

Rahmetli Anneannem çok güzel yapardı.Her ziyaretine gittiğimizde ve özellikle Bayramlar da mutlaka sütlaçı olurdu. Yedirmeden de göndermezdi.

Babaannem ve anneannem den dolayı şanslıydım. İkisi de becerikli,tuttuğunu koparan kadınlardı. İkisi de rahmetli oldular. Babaannem bizimle yaşardı :)
Öyle hamarat bir kadındı ki... Küçüklüğünde çiçek hastalığı geçirmiş. O yüzden tek gözü fazla görmezdi. Yine de ona rağmen zamanında atölye kurmuş,yanında kadınlar çalıştırmış. Bebek kıyafetleri örüyorlarmış :) Onun yanı sıra danteller örerdi. İsterse satar,isterse hediye götürür,isterse bizim çeyizimize koyardı :)

Hala onun yaptığı el işi örtüleri kullanıyorum evimde... Bazılarını saklıyorum hatıra diye... Ama ne ince işler yapmış maşallah... Ben ilk örgümü babaannem den öğrenmiştim. Daha 5 yaşındaydım. Yanına alır anlatır ve gösterirdi canım benim :) Nur içinde yatsınlar...

Sütlaç derken konuyu nerelere getirdim :)

Malzemeler :

2 kg süt
1 su bardağı pirinç
2 su bardağı şeker
1 paket vanilya
2 kaşık mısır nişastası
su


Yapılışı:

Pirinci tencereye alıp,üzerini geçecek kadar su ekleyip,suyunu çekene kadar pişiriyorum. Sonra sütü, şekeri ve vanilyayı ekleyip bir süre pişiriyorum. Sonra diğer yanda 2 kaşık nişastayı biraz su ile açıyorum. Onu da ilave edip. Bir iki taşım daha kaynatıyorum.( bunu yapmamın sebebi çok fazla kaynatıp vitaminini kaybetmeden kısa süre içinde tatlıyı hazırlamış olmak için)

Kaselere pay edip soğutuyorum.Üstünü tarçınla süsleyip servis ediyorum.İsteğe bağlı olarak dondurma ile de servis ediyorum.

Kimi zamanda ısıya dayanıklı kaselere koyup,fırının ızgara kısmında üst kısmını yakıyorum.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

20 Ekim 2008 Pazartesi

ULUSLARARASI ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ

"DÜNYA ÇAPINDA ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ"
"Friendship Around the world Award"

Sevgili Arkadaşlarım Pelin ve Banu bana bu ödülü vermişler. Çok teşekkür ederim. Gurur duydum canlarım :)

Bende zincirin devam etmesi için seçtiğim arkadaşlarıma arkadaşlık ödülünü gönderiyorum.

Aslında gönlümdeki bütün blogcu arkadaşlarım bu ödüle layık :))


http://gunebakantarlalari.blogspot.com/http://turklokumu.blogspot.com/http://dilektuttum.blogspot.com/ http://www.yemeksenligi.com/http://etkialani.blogspot.com/http://daimamutfak.blogspot.com/http://yosunbukaylaguzelseyler.blogspot.com/http://kakaolupasta.blogspot.com/http://birdilimsohbet.blogspot.com/http://ruhdagi.blogspot.com/http://ucanmarti.blogspot.com/http://isilca.blogspot.com/http://isitmekaybi.blogspot.com/http://yasaminkiyisinda.blogspot.com/Tüm blogcu arkadaşlarıma sevgilerimle...


19 Ekim 2008 Pazar

Damla çikolatalı ve sodalı kek

Bu hafta sonu evde kitap okuyarak ve dinlenerek geçirmek istedim. Keyif yapmak istiyordum. uzun zamandır bunu istiyordum aslında...

Dün bir süredir evde kek pişirmediğimi farkettim. Blogum olmadan önce sık sık yapardım ama her yaptığımın fotoğrafını çekmiyordum o zamanlar...

Ne çok kekler yapıyordum. Bir süredir ara verdim. Oğluma sordum kek ister misin? Neli olsun diye? Hemen çikolatalı dedi tabii :)) Aslında ben şöyle portakallı veya limonlu istiyordum ama olsun o yiyecek sonuçta...

Ben keki pişirirken bir yandan da Onur'la beraber ne zamandır film izlemediğimizi konuşuyorduk. O zaman karar verdik çay demlenecek,çikolatalı kekimize eşlik edecek.Yanı sıra da film izleyeceğiz. Sıra geldi ne izleyeceğimize... Evde seyredecek cd kalmamış. Netteki izledik biz den film seçtik. Ben filmin adını beğendiğim için seyretmek istedim. Onur'da bana katıldı. Çok beğendik biz filmi :))

Filmin adı Umudunu Kaybetme. Gerçek hayattan esinlenilerek çekilmiş. 1980-81 yıllarında geçiyor. Eşinin evi terk etmesi sonucunda bir babanın oğlu ile birlikte yaşadığı zorlukları ve başından geçen tatsız olayları anlatıyor... Adamın hiç bir zaman umudunu yitirmemesi ve hayattaki zorlukları oğlunun sevgisi sayesinde başarması :)) Belki seyretmek isteyenler olabilir diye hepsini söylemek istemiyorum...

Filmi izlerken düşündüm de çok az erkeğin yapacağı şeylerdir bunlar ...


Sıra geldi kekimizin malzemelerine ve yapılışına :)))

Malzemeler :

4 yumurta
245 gr toz şeker (istenirse azaltılabilir)
200 ml sıvıyağ
370 gr un
1 şişe soda
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
180 gr damla çikolata

Yapılışı:

Yumurta ve şekeri homojen kıvama gelene kadar 4-5 dk çırptım. Sıvıyağ ekleyip, tekrar çırptım. Sodayı ekleyip çırptım. Elenmiş un,k.tozu ve vanilyayı ekleyip tekrar karışana kadar çırptım. En son damla çikolatayı (çikolataları unla karıştırdım dibe çökmesin diye) ekleyip düşük devirde çırptım. Yağlanmış,unlanmış kalıbıma döktüm.
175 C de 40 dk. pişirdim.


Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

Güzel bir hafta diliyorum herkese...

16 Ekim 2008 Perşembe

Sıcak Çikolatalı Brownie

Bu tarifi yeşil elma Oktay ustanın programında Gülay Kuriş yapmıştı.Buna benzer bir tarifi biz Sufle kek olarak kursta da yapmıştık.Ama ordaki yumurta miktarı fazlaydı. Bu tarif bana hem pratik geldiği için,hem de malzemeler de az olduğundan misafirim geldiği zaman yapmayı uygun görüyorum.

Sıcak çikolatalı Brownie yerine, sufle kek veya çikolata şelalesi diyen de var :))) Siz nasıl isterseniz öyle deyin :))

En son kızkardeşim ve arkadaşı geldiği zaman yapmıştım. Tarifi paylaşıcağımı da söylemiştim. Araya bayram girince bu güne kaldı :))

Bizim pastacılıkta öğrendiğimiz yaptığımız her ürünün tatlı veya tuzlu farketmez.Her seferinde aynı lezzeti vermesi açısından tartılarak yapılması... Profesyonel pastacılıkta böyle...
O yüzden bende gram ölçüsü olarak vereceğim. Gramın yanı sıra kaşıkla ölçerek versem diye düşündüm ama, tutmazsa yapılan şeyin ziyan olmasını düşünemem bile... Bir de kötü not almayı tabii :)))

Malzemeler : 6 kişilik

2 Adet yumurta
125 gr bitter çikolata
75 gr toz şeker
50 gr un
75 gr margarin (tereyağ kullandım)

Üstü için:

Nane yaprağı
pudra şekeri
Yanında ikram için dondurma

Yapılışı:

Teflon tavaya tereyağ ve çikolatayı koydum ve erittim. Diğer yanda yumurtalar,şeker ve unu da ekleyip çırpma teliyle çırptım.
Yağ ve çikolata biraz ılınınca yumurtalı karışıma ekleyip karıştırdım tekrar...
Isıya dayanacak küçük kalıpları yağlayıp,unladım.(Bu şart) Sonra kaşıkla kalıblara istediğim kadar koydum. 200 C de önceden ısıtılmış fırında 8-9 dk pişirdim. Fazla pişirmeyin içi hemen katılaşıyor.

Fırından alınca çok az bekletip ters çevirdim.Çok da bekletmemek lazım. içi katılaşmasın bu akıcılığını yitirmesin diye... Üstüne pudra şekeri serpip,nane ile süsledim. yanına da dondurma koydum ama sıcaklıktan biraz erimiş. Mazur görün onu lütfen :)) Ben acele ettim. Çok tez canlıyım da...
Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

12 Ekim 2008 Pazar

Babamın Uğur böcekli pastası

Uzun zamandır bloguma ne bir tarif,ne de yazı yazabildim. Bir süredir içimden gelmiyordu. (ama bu sizleri takip etmiyorum anlamına gelmesin)

Ülkemizdeki olaylar,krizler,iş yerimdeki sıkıntılar ve kadim dostum Meltem'in eşi Omurilik kanseri idi. Ameliyat geçirdi. Düzeldi derken kanser tekrarlamış. Vücuttaki bir hormon tetikliyormuş.
Bunlar üst üste gelince bir şey yapamaz oldum.

Bunların yanı sıra güzel şeylerde oluyor tabii. Dünde sevgili Jülide'mizi evlendirdik. Pastasını ben yapmak istiyordum. Öğretmen evi dışarıdan hiç birşey kabul etmediği için yapamadım maalesef.(Fotoğraf çekmek bile yasak)

Babamın doğum günü için yaptığım pastayı da ekleyemedim bir türlü... Babama haksızlık ettiğimi düşünerek hem pastasını hem de yaptıklarımı sizlerle paylaşmak istedim.

Bayramın 1.günü babacığımın doğum günüydü. bütün aile toplandık.Hem doğum günü,hem de bayramı bir arada geçirdik.Babam 78 yaşına bastı :)

Dizlerindeki ağrılar yüzünden zor yürümeye başladı. Kemik erimesi de uzun zamandır vardı :((

Bende kendisine uğur getirsin diye bu pastayı hazırlayıp götürdüm. Nice yaşlara babacığım :))
Sağlıkla İnşallah...

Pasta modelini Pelit'in kataloğunda görmüştüm. Bir de İstanbul pastanelerinde... Hatta uzun uzun incelemiştim. Belki demişlerdir almıyor ama nasıl da inceliyor :))

Nasıl yaptığıma gelince; Kümbet kalıpta pandispanyamı pişirdim. Katlara ayırdım. Çikolatalı ganaj ve meyvalar koydum. Son katıda üstüne kapattım.En üste sıvı kremayı,pudra şekeri ile çırpıp istediğim kıvama getirerek sürdüm. İstenirse krem şantide sürülebilir.

Diğer yanda uğur böceğinin antenleri,(öyle deniyor değil mi? ) benekleri,bacakları,gözleri için yağlı kağıda çikolatadan yuvarlaklar ve fotoğraf da gördüğünüz şekilleri çizdim. Dolapta pasta hazırlanana kadar dondurdum.

Çikolataların bazılarını yağlı kağıttan çıkarıp,pastamın üzerine yapıştırdım.Kafasının geleceği yere jöle gelmesin diye yağlı kağıt koydum. Sonra bir süzgeç yardımı ile frambuazlı jöleden üstüne dökerek her tarafına yayılmasını sağladım.yağlı kağıda eritilmiş çikolata koyarak kafasının olduğu bölüme yaydım.
Krema ile gözlerinin geleceği yere de sıktım ve çikolatadan gözleri yapıştırdım. Bir de gülen ağız yaptım. Antenini ve bacaklarını yerleştirdim. Böylece pastamız bitmiş oldu. Uzun yazdım galiba ama yapımı çok kolay aslında :))

Bunun yanı sıra mercimekli köfte ve börek yapıp götürmüştüm.

Sağlıkla ve afiyetle kalınız...

5 Ekim 2008 Pazar

TERÖRÜ LANETLİYORUM


Terör olaylarının Milletimiz gibi ben de durdurulmasını istiyorum.Bitsin bu acılar...

Anaların,babaların yüreğine korlar düştü...

Erkek evlat annesi olarak acıyı yüreğimde hissettim. Dağladı ciğerimi...Büyük bir öfke kapladı. Hala mı şehit veriyoruz. Yok mu bunun çaresi?

Benim oğlum da zamanı gelince asker olacak.Nereye gidecek kimbilir? Allah korusun başına bir şey gelirse ben vatan sağolsun demem,diyemem...
Ona ben can verdim.Tek başıma büyüttüm.

Sevgili Yaşamın kıyısında öyle güzel yazmış ki...Bayramda gelişen olaylar,bayramın getirdikleri ve götürdükleri ve yaşanan şehit acıları ile ilgili...

Gönlüne ve yüreğine sağlık sevgili Nur'cuğum.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet,ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.


29 Eylül 2008 Pazartesi

Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun.



Ailenizle,sevdiklerinizle sağlıklı,mutlu,sevgi dolu,huzurlu,şeker tadında bir bayram geçirmeniz dileğimle...

Sevgiler...

İyi tatiller...

27 Eylül 2008 Cumartesi

3. Sobem :)) HAYALLERİM

Sevgili Ruhdağı beni sobelemiş. Kendisine çok teşekkür ederim. Geciktirdiğim için de üzgünüm canım. Araya hastalık girince malum kaldı :(

Bu seferki sobemizin konusu: HAYAL kırıklıklarım, gerçekleşen hayallerim,şu anki hayallerim

Hangimizin hayalleri yoktur ki veya gençken hayal kurmamışızdır ki… Hayalsiz yaşayamam gibi geliyor. Hep hayallerim vardı ve olacakta…

Konumuza sadık kalacağım . Belki karışık da olabilir yazdıklarım. Kusura bakmayın lütfen… Ruh halim bugün böyle dalgalı :)

Çocukken spiker olmak istiyordum. Ayna karşısına geçer haberleri okurdum :) ama hayalimi gerçekleştiremedim.

Masallar ve hikayeler yazıyordum derslerden fırsat buldukça… bir gün yayınlatacaktım onları da… Ama ne oldu onlara bilmiyorum :))

Dayım Fransa'da yaşıyordu. Tatillerde hep İstanbul'a yanımıza gelir,beni de gittiği her yere götürürdü. Bana seni Fransa'ya yanıma alacağım demişti. Ama olmadı.

Genç kızlık arkadaşım Jale; aramızda bir yaş vardı. Çok iyi arkadaş ve dost olmuştuk.Yediğimiz,içtiğimiz ayrı gitmezdi.Ne hayallerimiz vardı. Neler neler yapacaktık beraber…İlk aşkıyla güzel bir arkadaşlığı başlamıştı.O zamanlar da kızlar rahat rahat gezemezdik.Herşey büyüklerden gizli saklı olurdu. Benim babam da sert mizaçlı bir babaydı.Dediğim dedik yani :(

Bir gün arkadaşımı görmüş aşkıyla gezerken eve gelip bir daha görüşmeyeceksin dedi bana. Ne kadar diretsem de kabul ettiremedim. Belli de etmek istemiyordum canım arkadaşıma… Ama o bir şekilde öğrenmiş babamın görüştürmek istemediğini… Nasıl üzülmüştük ikimizde ve o gün son oldu görüşmemiz. Ben evlendim, sonra Jale de ilk aşkıyla evlendi. Çocuklarımız oldu. Bunların hiçbirini göremedik. Hayatımızda bir sürü problemler yaşadık ama anlatamadık.

En son ablamla karşılaştıklarında benimle görüşmek istediğini söylemiş nasıl sevinmiştim. Ama gerçekleştiremedik. Bir akşam boğazın serin sularına kendini bırakıverdi.

Neden,niçin yaptı hiçbir zaman anlamadım. Güçlü karakterli bir kızdı halbuki…

Ben evlenmeyi düşünmüyordum. Çocuk sahibi olmayı da.Çocukları sevmediğimden değil, doğum yapmaktan korkuyordum. Çok büyük konuşmuşum.

Bende sevdiğim adamla evlendim. 5. yılda evliliğimiz bitti. Oğlum 3 yaşındaydı. Büyük bir hayal kırıklığı da buydu.

Onur'un 3. Doğum günündeyiz. Yuvada kutlamıştık oğluşumla...

Allah bana bir erkek çocuk verdi. Bunun için şanslıyım.Hayatımda yalnız değildim. Oğlum için ayaklarımın üzerinde güçlü,sağlam kalmalıydım. Bunu başardığıma eminim.

Oğlumu Üniversiteli olarak görmek en büyük hayalim.İlerde başarılı bir iş adamı olarak görmek de tabii…

Sayısal loto oynadığımda veya milli piyango aldığımda o hafta kendimi hep zengin bir kadın olarak hayal ederim. Bir gün zengin olacağımı biliyorum.Ama bunun ne zaman olacağını bilmiyorum sadece…

Evimden baktığımda denizi ve şehir hatları vapurlarını görmek istiyorum. Bütün gün oturup seyredebilirim. Bunda etken herhalde boğaz da doğup,büyümüş olmamın etkisi vardır. Vapurlarla iç içeydik :))

Bu fotoğrafı da Moda deniz kulübüne gittiğim zaman çekmiştim.

Çok istediğim güneyde bir pansiyon işletmekti bir zamanlar... Tertemiz odaları olan. Mutfağında kendi ellerimle hazırladığım çeşit çeşit yemekleri,kurabiyeleri ve kekleri müşterilerime sunacaktım.

Bodrum Turgutreis'te deniz manzaralı bir ev sahibi olmayı hayal ediyorum.Bahçeli olsa daha da güzel olur tabii... Bir de bahçede koşturup duran köpeğim olsa hayalim tamamlanmış olur.

Şimdilerde ise istediğim emekli olur olmaz küçük bir butik pasta dükkanı açmak. İçeriden tarçın ve zencefil kokuları gelen,mutfakta pişen kurabiye ve keklerin miss kokusu her yere yayılmış…Herkesi memnun edecek şekilde yapılmış tasarım pastalar...

Kokuyu duyanların derin bir nefes aldığı, yiyenlerin hımmmmm nefissss dediği bir yer açmak en büyük hayalim :))

Sevgili Hülya ile de çok güzel hayallerimiz var bir gerçekleştirebilsek :))

Torunlarım olduğunda onlarla hoş vakit geçirmeyi hayal ediyorum.Onları sevip,koklamayı…

Belki oğlumla koşturmaca içindeyken bir şekilde aksattığım şeyler olmuş olabilir. Bunları torunlarımla telafi etmek istiyorum.Onları şımartmak istiyorum.

Bende Sevgili Yaşamın kıyısında, Gülden ve Zeren'i sobeliyorum. Onların da hayallerini öğrenmiş olalım :)

Herkese sevgilerimle...

Hayallerinizin gerçekleşmesi dileğimle...