25 Ekim 2009 Pazar
Yazdan kalma çay soframız
Neredeyse kışa gireceğiz ben yazdan kalma soframın fotoğraflarını yeni yayınlıyorum :((
Bir sürü tatsız olaylar yaşandığı için bir kenarda kalmış fotoğraflar...
Soframız Temmuz'un ortalarından kalmadır. Tatilden döndüğümün hafta sonuydu. Gönül yengem Almanya'ya dönmeden önce bana gelmek istediğini belirtti.Bende Gönül yengem,annesi Münevver teyzeyi,annem ve ablamı davet ettim.
Hoşça vakit geçirdik.Bol sohbet ve kahkaha vardı.Kimseyi sofraya davet etmeden fotoğraf çekmeye başlayınca çok güldüler :)))
Fotoğraf çektim ama hoşuma gitmedi. Bazen fotoğraf makinem problem çıkarıyor :(( ya da acele ile çektiğim zaman tam makinemi ayarlayamıyor olabilirim :(((
Neyse gelelim soframızdakilere :)) Genelde salatalardan oluşturdum. Misafirlerim ve kendim içinde daha iyi olacağını düşündüğümden... Hem daha hafif oldu. Bu duruma çok memnun kaldılar. Keyifli bir sofraydı :))
Tavuklu salata
yoğurtlu semiz otu salatası
közlenmiş kırmızı biber
Sodalı peynirli börek
Patlıcan salatası Münevver hanımın (nane ve limon) tarifini denedim. Çok beğendim.
Çikolatalı kek
Tiramisu
Sağlıkla ve sevgi ile kalınız...
19 Ekim 2009 Pazartesi
Çikolatalı,muzlu muffin
Evde kalmış kararmaya başlamış (kimse beğenip de elini sürmemiş) muzları nasıl değerlendirebilirim diye düşünürken ilk önce kek yapmaya karar verdim. Sonra vazgeçip muffin olsun diye düşündüm. (uzun zamandır da yapmamıştım). Tabii ilk önce evdeki malzemeleri bir gözden geçirdim içine başka ne eklerim diye...
Lezzetli bir muffin oldu :)) Denemek isteyenler için...
Malzemeler :
2 yumurta ( küçükse 3 tane)
3 adet muz
1 tatlı kaşığı tarçın
1/2 su bardağı ceviz veya fındık
1/2 su bardağı çikolata ( bitter kuvertür çikolatayı bıçakla ince keserek kullandım)
1.5 su bardağı toz şeker (isteğe bağlı azaltılabilir)
1/2 su bardağı zeytinyağ
1/2 su bardağı süt ( yoğurt da olur)
2 su bardağı un (arttırılabilir veya azaltılabilir)
1 paket vanilya
1 paket k.tozu
Yapılışı:
1) Ceviz veya fındık dövülür.
2) Çikolatalar ince ince kesilir.
3) Fırın 175 dereceye ayarlanır,ısıtılmaya başlanır.
4) Un,vanilya,tarçın ve k.tozu bir kapta elenir.
5) muzlar ezilir.
6) Yumurta ve şeker iyice çırpılır.
7) Sıvıyağ,süt veya yoğurt ilave edilir tekrar çırpılır.
8) Elenmiş olan un,vanilya,tarçın ve k.tozu eklenir çırpılır.
9) En son çikolata,ceviz ve muzlar eklenir tahta kaşıkla karıştırılır.
10)Muffin kağıtlarına pay edilir.
175 dereceli daha önceden ısıtılmış fırında 20-22 dk.pişirilir.
Sağlıkla ve afiyetle kalınız...
Herkese güzel bir hafta dilerim...
4 Ekim 2009 Pazar
Çanakkale'deki canım arkadaşım Hülya'ya ziyaretim :))
Hülya'cığım kardeşi Levent'in düğünü için uzun zaman önce çağırmıştı. Düğün günü yaklaşırken bende kararımı verdim ofisteki işlerimi toparlayıp Çanakkale- Çan'a doğru seyahate çıktım :))
Gittiğim günün akşamı Yasemin'in (gelin kızımız) kına gecesi vardı Kocayayla köyünde. Ama nasıl bir soğuk vardı o akşam hepimiz üşüdük. Oynayarak ısınmaya çalıştık ama nafile :)) Eve gelince çay ve sıcak çorba içerek ancak içimizi ısıttık.
Hülya'cığım Yasemin'in eline kına yakarken :))
Ertesi gün damat evinde öğleden akşama kadar düğünden önce 1500 kişiye yemek verildi. Gelen bütün konuklar yemek yemeden gönderilmedi.Gelen konuklar sonra gelin ve damadın (adet öyleymiş) oturacağı evi dolaşıp öyle uğurlandılar :)) Ben çok beğendim evlerini Allah ağız tadıyla oturmak nasip etsin.
Hülya'nın annesi Hatice teyzenin komşuları yemek dağıtımına yardım ederlerken :)))
O kadar hoşuma gitti ki... Herkesin birbirine destek olması ve yardımlaşması...
Mönümüzden örnek :))
Yakın akrabalar ve tanıdıklar adet olduğu için gelirken kırmızı jelatine sardıkları ev baklavası yapıp getirdiler. o kadar çok baklava vardı ki... Bende hiç bu kadar çok baklava yememiştim.
Ama çok da lezzetliydiler... Herkesin ellerine sağlık :))
Akşam da düğünde bol bol oynadık :))
Yasemin ve Levent'e tekrardan mutluluklar dilerim. Allah mutlu mesut etsin.
Nasıl hareketli günler geçirdik. Hülya ile devamlı koşturduk bir yerlere :)) iyi de oldu... O kadar baklava yemeye kilo almadan döndüğüme seviniyorum :)))
Hülya ile Çanakkale'ye gittiğimizde deniz müzesinin bahçesini dolaştık. Çektiğim fotoğraflardan bazıları...
Deniz müzesinin bahçesine giriş...
Parçalanmış denizaltı
Truva atı ve ben
Sevgili arkadaşım Hülya Çanakkale'ye gelinir de peynir helvası yemeden gidilir mi dedi ve konukseverliğini göstererek ısmarladı :)) çok beğendim tadını... Nasıl keyifli yedim anlatamam :))
Dondurma eşliğinde meşhur peynir helvası...
Fırınlanmış peynir helvası
Bu da fırınlanmamış peynir helvası
Dönüş zamanı geldi :(( Döneceğim akşam Dilek'ciğim akşam yemeğine davet etti bizi. Güzel bir masa hazırlamış. Ellerine sağlık canım. Herşey çok lezzetliydi...
Daveti için dostum Hülya'ma,annesine,babasına,eşine,çocuklarına,kardeşlerine ve bütün tanıdıklarına misafirperverlikleri ve konukseverlikleri için tekrar tekrar teşekkür ederim. İyiki geldim, ve hepinizi tanımış olmaktan çok büyük mutluluk duydum.
Sevgilerimle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)