
Beldenin adı gibi denizi de gümüş gibi parlıyor :)
Geçtiğimiz pazar günü Sevgi ablada güzel bir kahvaltı ettikten sonra (bir sonraki postta yayınlayacağım) Gümüşlük'e gitmeye karar verdik.Hava o kadar güzeldi ki... Güneş çok güzel ısıtıyordu.
En son Tekne turu yaptığımız zaman 2008 yılında uğramıştık öyle hatırlıyorum.
Turgutreis-Gümüşlük arası araba ile en fazla 15 dk. Minübüs ile 20-25 dk sürüyor. Her 10 dk.bir minübüs var.

Gümüşlük Bodrum'un batı ucundadır. Antik adı Myndos.
Gezi tekneleri ve yatlar sahiline uğrar. Cafeleri,balık restaurantları,el sanatları çarşısı, çay bahçesi ve sahili ile her köşesi ayrı güzeldir.
Sahili bir boydan bir boya yürüdük. Bende fotoğraf çektim bol bol. Güneşlenenler,denize girenler vardı. Her yer olduğu gibi Gümüşlük'te tenhalaşmaya başlamıştı.
Aslında Eylül -Ekim ayları beldeler için o kadar güzel ki... Deniz çok güzel oluyor. Hava anormal sıcak değil. Kalabalık yok. Gürültü yok. Rahat rahat dolaşıyorsunuz.
Siparişleriniz hemen hazırlanıyor :))


Bu köşeyi çok sevdim :)


Zeytinleri görebiliyor musunuz? Ne kadar güzel değil mi?


Balığa gel balığa :)) Balıkların fotoğraflarını çekerken orada bulunan bey diyor ki biraz öncede kameraya çektiler. Ünlü oldu bizim balıklar :))) çok güldüm orada da :)



Myndos yelken klübü


Pisicik kendine gölge yeri seçmiş :))

Sıcaktan köpeklerde serilmişler :))




Cama şekil veriliyor...


Kabaklara bayılıyorum :)



Keyifli bir pazar günü geçirdik :))
Geçen haftada Bodrum merkeze indik.Fotoğraf makinamın şarjı olmadığı için çekemedim maalesef...
Bodrum'a yerleştiğimden beri bir gün evde oturmadım herhalde... Her gün dışarıdayım.
Arkadaşlarla öğlen yemekleri, sabah kahveleri,ikindi çayları ve tabii ki denizle kucaklaştığımız zamanlar :)) halen denize giriyoruz. Nasıl güzel anlatamam :))
Bazı akşamlar serin geçmeye başladı.
Bugün yağmur var ama hava nasıl ılık. Kısa kollu tişörtle oturabiliyorum.
Herkese güzel bir haftasonu diliyorum. Herşey gönlünüzce olsun :))